90’lı yılların efsane sesi Şahsenem, Türk dünyasının kültürel zenginliğini ekrana taşıyan bir televizyon programıyla hayalini gerçekleştiriyor. “Şahsenem ile Türk Dünyası Müzikleri”, Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan müzik ve kültür mirasını, nostaljik performanslarla ve özel tasarım kostümlerle her Perşembe Haber Caddesi TV’de izleyicilerle buluşturuyor. Program, Türk milletinin kardeşliğini ve tarihsel birikimini gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor .
Kültürel Mirasın Görsel Şöleni
Şahsenem’in vizyonu, programı sıradan bir müzik şovu olmaktan çıkarıyor. Türk dünyasının müzik, örf, adet ve tarihsel hikayelerini bir araya getirerek kapsamlı bir kültür atlası sunuyor. Siyah-beyaz arşiv görüntüleri ve nostaljik şarkılar, izleyicileri Orta Asya’nın müzik tarihinde yolculuğa çıkarıyor .
Programın yapısal derinliği, müzik direktörü Uluğbek Hekimoğlu ve yönetmen Almina Besra Babar’ın katkılarıyla şekilleniyor. Hekimoğlu’nun Türk dünyası müziklerine hakimiyeti, otantik enstrümanların modern düzenlemelerle buluşmasını sağlarken; Babar’ın görsel anlatımı, kültürel öğelerin sinematik bir dille aktarılmasını destekliyor .
Kültürel mirasın korunması, programın temel misyonlarından biri. Şahsenem’in ifadesiyle, bu proje “Türk milletinin kahramanlıklarla dolu tarihine ve zengin örf-adetlerine adanmış bir yadigâr”. Özellikle genç nesillere Türk kardeşliğinin müzikle dokunan bir haritasını sunmayı amaçlıyor .

Tarihi Sembollerle Taçlanan Sunum
Şahsenem’in ikonik imajı, programın görsel kimliğine damga vuruyor. Dünyaca ünlü Osmanlı moda tasarımcısı ve tarih araştırmacısı Sabiha Alakuşu tarafından özel olarak tasarlanan “Osmanlı Kraliçesi” kostümleri, tarihsel dokuyu ekrana yansıtıyor. Her detayı dönemin giysilerini yansıtan bu kostümler, programı bir kültür elçisi olarak simgeliyor .
Kostümlerin sembolik anlamı, Osmanlı’nın kültürel mirası ile Türk cumhuriyetlerinin estetiğini birleştiriyor. Alakuşu’nun akademik düzeydeki tarih araştırmaları, kostümlerdeki işlemelerden kumaş seçimlerine kadar özgünlüğü garanti ediyor. Bu yaklaşım, programı görsel bir belgesel niteliğine taşıyor .
Sunumdaki tutarlılık, Şahsenem’in kültür elçisi kimliğiyle örtüşüyor. 90’lardan bugüne Türk dünyası müziğine yaptığı katkılar (örneğin iki yıl süren radyo programı) ve Ulusal Radyo’da “Yılın En Başarılı Türk Dünyası Radyo Programı” ödülü, bu misyonun kanıtı niteliğinde .
Nostalji ve Modernitenin Müzikal Dengesi
Repertuvarın kapsamı, Orta Asya’nın usta sanatçılarından Türkiye’nin sevilen şarkılarına uzanıyor. Programın en dikkat çeken yanı, klip çekimlerinin olmadığı dönemlere ait siyah-beyaz performans görüntüleri. Bu materyaller, izleyicilere 90’ların unutulmaz şarkılarını orijinal halleriyle dinleme fırsatı sunuyor .
Müzikal çeşitlilik, Uluğbek Hekimoğlu’nun direktörlüğünde şekilleniyor. Türk cumhuriyetlerinin geleneksel enstrümanlarını (örneğin balaban) pop düzenlemelerle harmanlayan Hekimoğlu, “özümüzün müziği” olarak tanımladığı bir ses dünyası yaratıyor. Bu yaklaşım, genç kuşakların kültürel köklerle bağ kurmasını kolaylaştırıyor .
Nostaljinin duygusal gücü, Şahsenem’in 90’larda seslendirdiği “Gözyaşlarım Anlatır”, “O Bu Gece Gelecek” gibi hitlerle besleniyor. Sanatçının İstanbul Boğazı’nda İranlı hayranları için düzenlediği nostaljik gemili konserler de göz önüne alındığında, programın benzer bir duygusal atmosferi ekrana taşıyacağı açık .
Yayın Stratejisi ve Kitle Etkisi
Programın teknik detayları, düzenli bir izleyici kitlesi yaratmayı hedefliyor. Her Perşembe 17:00’da Haber Caddesi TV’de yayınlanacak olması, özellikle evdeki yaşlı izleyiciler ve kültür meraklıları için erişilebilir bir zaman dilimi sunuyor. Bu saat dilimi, ailelerin birlikte izleyebileceği bir kültür buluşmasına dönüşebilir .
Hedef kitle, iki kuşağı kapsıyor: 90’ların nostaljik havasını özleyen yaşlı izleyiciler ve Türk dünyası kültürünü keşfetmek isteyen gençler. Şahsenem’in radyo deneyiminden edindiği dinleyici etkileşimi, televizyon formatına da uyarlanarak interaktif bölümlerle desteklenebilir .
Uzun vadeli misyon, Türk cumhuriyetleri arasında sürdürülebilir bir kültür köprüsü kurmak. Şahsenem’in vurguladığı gibi, bu proje “Türk milletinin kardeşliğini ve paylaşımcılığını dünyaya örnek gösterme” amacını taşıyor. Programın uluslararası platformlara (örneğin Türk cumhuriyetlerindeki televizyonlar) genişletilmesi de gelecek planları arasında olabilir .

Şahsenem’in Kültür Elçisi Kimliği
Şahsenem’in kişisel yolculuğu, programın arka planını aydınlatıyor. 90’larda pop müzikle başlayan kariyeri, zamanla Türk dünyası müziğine evrilerek bir kültür elçiliğine dönüştü. Özbek kökenli sanatçı, Türkiye’de Türk cumhuriyetlerinin müziğini popülerleştiren tek isim olarak tanınıyor .
Radyo deneyimi, televizyon programının altyapısını oluşturuyor. İki yıl boyunca özel bir radyoda sürdürdüğü “Türk Dünyası Müzikleri” programı, dinleyici kitlesi ve repertuvar birikimi açısından bu projeyi besliyor. Ayrıca radyo programının “Yılın En Başarılı Türk Dünyası Radyo Programı” ödülü alması, Şahsenem’in bu alandaki yetkinliğini kanıtlıyor .
Sanatsal inanç, projenin itici gücü. Şahsenem’e göre bu program, “ticari kaygılardan uzak, Türk milletinin kardeşliğine adanmış bir hizmet”. Özellikle gençlerin kültürel kökleriyle bağ kurmasını sağlamak, onun en büyük motivasyon kaynağı .
🌐 Kaynaklar
- “Şahsenem ile Türk Dünyası Ekranlara Taşınıyor” – Uşak Haber
- “Şahsenem Hayaline Kavuştu” – Analiz Gazetesi
- “Şahsenem ile Türk Dünyası Gümbür Gümbür Geliyor” – Günaydın Aydın
- “Türk Kültürünün Güçlü Köprüsü” – Kulis Haber
- “Şahsenem ile Türk Dünyası Gümbür Gümbür Geliyor” – Haber Etanik
- Şahsenem’in Facebook Duyurusu – Son Dakika
- “Şahsenem İstanbul Boğazı’nda” – Analiz Gazetesi
- “Şahsenem ile Türk Dünyası Rüzgarı Esiyor” – Fısıltı Haber
- “Şahsenem’in Türk Dünyası Çalışmaları” – Kocaeli Okuyor
- “Türk Dünyası Tek Çatı Altında” – Aydın Hızlı Haber