Sanat dünyasında yeni bir bakış açısıyla karşılaşmaya ne dersiniz? Sanatçı Metin Özgör, eserlerinde derin felsefi soruların izini sürüyor. “SINIRLAR, YASALAR, KAVRAMLAR” adlı üç döneme ait çalışmasında, yaşamın kaotik doğası ve varlığın kestirilemez potansiyelleriyle başa çıkmanın zorluklarını inceliyor.
Özgör, kültürel alışkanlıkların, yasaların ve kavramların inşa ettiği dünyanın insanları da nasıl etkilediğini araştırıyor. Her bir kavramın ve yasanın, hem fiziksel dünyada hem de duygusal dünyada katı bir yapıya sahip olduğunu düşünüyor. Özgör’e göre, modern toplumda dil ile doğa, toplum ile yasa, bilim ile mit arasındaki kopukluk, insanları birbirine rakip, potansiyel düşmanlar haline getiriyor. Bu kopukluğun ortasında ise birbirine bağlı ancak sınırlı olan hayatlarımız ve kavramlarımız bulunuyor.
Sanatçı, soyut formların idealize tasarımlarında sınırların ve katılıkların sıradüzenini gösteriyor. Ancak bu katılık, varlığın öznesini tamamlanmamış ve kusurlu bir şekilde bırakıyor. Kafka’nın eserlerindeki öznede olduğu gibi, insanlar kendilerini inşa eden düzenin kurbanı oluyorlar ve bu durum, sembolik bir güçten kaynaklanıyor.
Özgör’ün eserleri, soyut sanatın klasik mantığı gibi, kendinden başka hiçbir gönderme olmayan plastik bir idealizmi temsil ediyor. Ancak bu idealizm, doğanın kaçınılmaz ironisiyle sızıyor ve zamanla değişiyor.
Metin Özgör’ün “SINIRLAR, YASALAR, KAVRAMLAR” sergisi, Cihangir Little Art Galeri’de 15 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilir. Bu sergi, organik ile inorganik, soyut ile figüratif arasındaki keskin çizgilerin geçirgenliğini keşfetmeye davet ediyor.