Dünya genelinde her yıl 2,5 milyondan fazla meme kanseri vakasının tespit edildiği bilgisini veren Dünya Sağlık Örgütü, meme kanserinin en yaygın kanser türü olduğunu ve tüm ülkelerde kadın kanser ölümlerinin birinci veya ikinci nedeni olduğunu vurguluyor. Örgüt, meme kanserinin erken evrede teşhis edilebilmesi için ülkelerin ulusal düzeyde programlar oluşturmasını öneriyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Özerhan’dan Risk Faktörleri Açıklaması
Medicana International Ankara Hastanesi’nde görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Özerhan, meme kanserinin gelişimine etki eden genetik, çevresel ve yaşam tarzı faktörlerini açıklıyor. Özerhan, meme kanserinin genellikle 50 ila 69 yaş arasında görüldüğünü ve risk faktörlerinin başında yaşın geldiğini belirtiyor.
Genetik Yatkınlık ve Aile Öyküsü: Önemli Risk Faktörleri
Prof. Dr. İsmail Hakkı Özerhan, ailede meme kanseri öyküsünün bulunmasının riski etkileyen bir faktör olduğunu ifade ediyor. Özellikle birinci derece akrabalarda, örneğin anne veya kız kardeşte meme kanseri öyküsü bulunması, riski artırabiliyor. Ancak, tanı konulan kadınların yalnızca %5 ila 10’unda bilinen bir genetik yatkınlık bulunuyor. Bu nedenle, aile öyküsünün değerlendirilmesi meme kanseri riskinin belirlenmesinde önemli.
BRCA Mutasyonları ve Diğer Risk Faktörleri
Özerhan, BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlarının meme kanseri vakalarının %3 ila 8’inden, ailesel vakaların %15 ila 20’sinden sorumlu olduğunu belirtiyor. Bu mutasyonlara sahip kadınların yaşam boyu meme kanseri riskinin %50-80 arasında değiştiğini ifade eden Özerhan, aynı zamanda bu mutasyonların erkeklerde meme kanseri riskini artırmanın yanı sıra diğer bazı kanser türleriyle de ilişkilendirilebileceğini vurguluyor.
Erken Teşhis: Meme Kanserini Önlemenin Birinci Yolu
Meme kanseri riskinin azaltılabilmesi için emzirme, egzersiz yapma, antiöstrojen tedavi gibi etkenlerin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. İsmail Hakkı Özerhan, ancak erken teşhisin her zaman birincil önlem olduğunu vurguluyor. Meme kanserinin teşhisinde kullanılan mamografi, ultrasonografi ve manyetik rezonans gibi yöntemlerin yararları ve zararlarının dikkate alınması gerektiğini ekliyor.
Meme Kanseri ile Mücadelede Bilinçlenme ve Erken Teşhis Hayati Önem Taşıyor
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Özerhan’ın açıklamaları, meme kanseri ile mücadelede bilinçlenmenin ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını bir kez daha vurguluyor. Sağlık otoriteleri, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılması konusunda çağrıda bulunuyor.